2014 Baltık Bisiklet Turu Rusya (Kaliningrat)
Baltık Bisiklet Turu: Almanya’dan başlayıp, Finlandiya, Rusya, Estonya, Letonya, Litvanya, tekrar Rusya(Kaliningrad) ve Polonya’da sonlanıyor.Baltık Denizi’nin kıyısında dönüyor tekerleklerimiz.
Sınırdan Rusya tarafına geçtikten sonra hareketli sahillerden eser kalmıyor nedense.Litvanya’dan sonra lagünün devamı olan bu bölge milli park. Aracın az olduğu yol boyunca denizi göremesek te dalga seslerini duyarak ilerliyoruz.Hava yağışlı ve yağmuru yedikçe yorgunluğumuz artıyor. Ana yoldan uzaklaşıp Rybachy adlı yerleşim yerine sapıyoruz. Rusların tatil bölgesi olduğundan otel bulmak biraz daha kolay. Yediğimiz Borch ve mantar çorbaları bizi kendimize getiriyor.Tibet ise ballı krepleri indiriyor mideye.
Kaliningrad(Königsberg)Rusya’ya bağlı olsa da Rusya’yla sınırı olmayan bir ülke.Bisikletle sağnak yağış altında girdiğimiz şehirde sokak aralarında dizimize kadar gelen sularda pedal çevirmek zorunda kaldık.Pregel Nehri’nin kollarından birinin kıyısında yer alan bisiklet yolunu görmek fırtınanın ardından çıkan gökkuşağı gibiydi.İlerlerken geçtiğimiz İmanuel Kant’ın mezarının bulunduğu Kant Adası’na bağlanan köprüler, aşıkların bağladığı kilitlerle doluydu.Sevdiğinle taktığın bu kilidin anahtarını dereye atmakta adettenmiş.Hele bir de erkek kızı kucağında köprünün karşısına geçirirse 1 yıl içinde evlenirlermiş. Sağnak yağış dolayısıyla rastlayamadık elbette kilit takan aşıklara.
Şehir merkezine vardığımızda trafik,köprü, üst geçit ve merdiven çilesine son vermek için hemen ucuz otel sormaya başladık.İbis Otel’in karşısında, sormak için durdurduğumuz iki öğrenci de tıpkı bizim gibi ilk defa gelmişler Kaliningrat’a.Telefondan bakıp bizim için yer ayırttıkları oteli bulmak bir saatimizi aldı.Dev Sovyet binalarının arasında, ne yöne gittiğimizi bilemeden çamur içinde dolanmak, ulaştığımız otelin diğerleri gibi dev bir apartmandan farksız olduğunu görmek bizim Kaliningrad’a ait düşüncelerimizi iyice pekiştirdi. Keşke sürmek yerine bir kapıyı çalıp bizi misafir etmelerini isteseydik. Gerçi Rusya ‘da olduğu gibi “Niyet(hayır)” cevabını alacağımız kesindi.
Otelin alt katındaki düğünün bitmesi ve orada çıkan kavganın yatışması gece saat üçü buldu.Kendi halimde içerim keyfime bakarım modundaki Ruslara ait gördüğümüz tek taşkınlıkta bu oldu.Sabah aldığımız prozhki börekleri mideye indirdikten sonra otel görevlisinin teklifi üzerine çamurdan görünmeyen bisikletlerimizi yıkayıp yola koyulduk. Rusya‘da olduğu gibi Kaliningrad’ta da hala küçük bakkallar var 200 er metre ara ile.Gofretler, şekerlemeler,balık kuruları,tornavidalar,deterjanlar yanyana.
Pazar yerlerinde ve şehrin kalabalık bölgelerinde tankerlerle bir çeşit hafif alkollü içecek satılıyor. Kvas, esmer veya normal çavdar ekmeğinin meyve ya da kuru üzüm eklenerek mayalandırılması ile üretilen bir çeşit içecek. Rusya’ da sudan fazla tüketildiği söyleniyor. Kvas tankerinin yanına, tabureye oturup susuzluğunu gideren ton ton nineler pazara alış verişine devam ediyorlardı.
Yol kenarındaki çocuk parkını gören Tibet, çığlığı basınca durmak şart oldu.Ücretli olan bu parkın açılış saati11:00 miş.Görevli bayan tarafından tüm oyuncaklar teker teker silindi ve park tam onbirde açıldı.Parkın kapısında asılı olan kuralları anlamasak ta görevli bayanın gülümseyerek bize parayı iade etmek istemesini anlayabildik.Tibet Çınar’a park beleşti velhasılı.
Şehirden çıkışımız öğleni geçince yemek işini halletmek için durduğumuz, yol kenarındaki büfenin sahipleri ise Kırgız bir aileydi. Harika etli çorbayı ve prozhkileri tekrar mideye indirip yolluk hediyelerini de kabul ederek yola devam ettik. Azerbaycan’dan göç eden nüfus epeyce fazla Rusya’da ve Kaliningrad’ta.
Sınırda bizi bir tilki karşıladı. Yiyecek verdikleri için araçların dibinde bekleyen tilkicik bizimde yanımıza yaklaştı ancak kaportamız olmadığı için korktuk açıkçası.Sinirli Rus görevliler tarafından aranan çantalarımızdan çocuk külodu,kuruyemiş,tencere,tava ve uyku tulumları çıkınca ellerideki sopayla çantayı ve römorku boşuna dürttüklerini anladılar.Sınırı zafer çığlıkları ile geçip elimizdeki son rubleleri de duty freede harcayarak Polanya’ya doğru kaçarcasına sürdük.