Çocukla ve Bisikletle Berlin Gezi Rehberi
/Avrupa bisiklet turlarımızın ana kampı Berlin. Diğer Alman şehirlerindeki aşırı disiplini hissetmediğimiz farklı kültürlere kucak açmış harika bir şehir. Her sene birkaç hafta yaşadığımız bu şehirde nerde gezeriz ne yaparız anlatmak istedik. Bisiklet kullanmanın tadına doyulmayan bu başkentte her yer pedalınızın altında.
Gidilecek yerler listesi yapmadan avare dolaşmak en çok sevdiğimiz şey olsa da, ilk gidenlerin rehberi olacak birkaç yer yazmadan da edemedik.
Yüzde 51 nüfusun Alman kökenli olmadığı bu şehir için, “Sadece Türkçe ile anlaşabileceğiniz, tek Avrupa şehridir.”diye dolanan bir rivayet bile vardır. Havalanı taksicisinden, otobüslerin şoförlerine ve market çalışanlarına kadar her köşede Türkçe bilen birilerine rastlamak çok kolay.
Tegel ve Schönefeld adındaki iki havalanından da şehir merkezine ulaşmak çok basit. U-Bahn trenler yer altında, S Bahn simgeli trenler ise yukarıdan gidiyorlar. S Bahn da ABC olarak üç ayrı genişleyen bölüme ayrılmış.Bu ulaşım ağında gideceğinizi bölgelere göre bilet alıyorsunuz. Bu hatlara ilave olarak komünist dönemden kalan ve sadece doğuda bulunan bir tramvay hattı da var. Hepsine bisiklet ile binmek kol çantanızla binmek kadar basit.
Konaklama bizim için sorun değil. Soner’in ablası Berlin’de yaşıyor. Warmshowers yada couchsurfing ile bir yer ayarlamadıysanız iki tercihiniz var. Birincisi; merkeze yakın Mitte semtini tercih edip, her yeri bisiklet veya yürüyerek hızlıca gezmek ya da eğlence hayatını seviyorsanız Ostbahnhof çevresini seçmek. Çok fazla gezginin uğrak yeri olması sebebi ile hostel yönünden bereketli bir şehir burası. Fiatları da 5 ile 12 Euro arasında değişiyor. Çantanızı kalacağınız yere atıktan sonra bisiklet kiralama istasyonlarından alabileceğiniz bir demir at ile şehri keşfe başlayabilirsiniz.
Spree Nehri üzerinde Museumsinsel ( Müzeler Adası ) denilen bölgede 170 müze bulunuyor. Bu bölge 1999 yılında UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine alındı ve koruma altında.
Berlin Duvarı
İkinci Dünya Savaşı sonrası ülkenin batısı ABD,FRANSA,INGILTERE destekli Federal Almanya( BDR), doğusu ise Rusya destekli Demokratik Almanya (DDR) olarak ikiye bölünmüş. Büyük lokma Berlin paylaşılamamış. Şehir de ikiye ayrılmış.Doğusu Demokratik Almanya’nın başkenti olmuş. 1950 den sonra büyümesi gittikçe artan Batı Almanya ya göçü engellemek isteyen DDR Batı Berlin’i duvarların içine hapsetmiş. 5000 den fazla kişi duvar varken batıya kaçmış ve yüzlercesi de hayatını kaybetmiş. 1989 da karşılıklı görüşmeler sonucunda doğu ve batı geçişlerinin serbest bırakılacağını öğrenen halk duvara akın etmiş ve kendi elleri ile yıkmaya başlamış.
Berlin duvarının yıkılmamış en uzun parçası, Eastside Gallery’de yer alıyor. S bahn ile Warschauer str. durağında inerek gidebilirsiniz. Duvarın ilerisinde Spree Nehri üzerinde tarihi Oberbaum Brücke köprüsünden şehir seyride yapabilirsiniz.
Flohmarkt- İkinci El Pazarları
Berlin’de bir hafta sonumu ayırıp, eğlenerek yaptığım en güzel şeylerden biri bit pazarlarını gezmek. Tarihe tanıklık ediyor, aldığım bir eşya ile onları kullananları evime konuk ediyorum aslında. Eski fotoğraflara, broşlara, ev aksesuarlarına dokunmak, varoldukları zamanı koklamak gibi geliyor bana.
En ünlüsü Tiergarten yakınındaki Strasse Des 17 Juni. Burası kolleksiyoncuların sık ziyaret ettiği, antika ve çok iyi korunmuş ürünleri bulabileceğiniz bir Pazar. Bu Pazar 17 Haziran caddesi boyunca uzanıyor. Neden bu isim? 17 Haziran 1953 de ayaklanan Doğu Berlin işçilerine, Doğu Alman polisi ve Kızılordu ateş açmış. Bu olayın anısına bu caddenin ismi böyle kalmış. Tibet Çınar ile gittiğimiz bu pazarda 2 Euro karşılığında, 4 oyuncağı kendi yaşıtı olan çocuklardan satın almıştık. Çocukların sattığı oyuncaklar hala Tibet Çınar’ın odasında. Atma kullan ise bu işin ana fikri. U9 Hansaplatz trenini kullanarak Tiergarten durağında inerek buraya ulaşabilirsiniz.
Mauer park pazarına ise Pazar günü bisikletinize atlayıp, U 8 Bernauer str. durağında inerek gidebilirsiniz.
Çok geniş bir alana sahip bu pazarda plaklar, oyuncaklar, el yapımı reçeller, ikinci el mobilyalar ve bisikletler bulmak mümkün. Satıcıların bir çoğu da Türk.
En kalabalık yiyecek standlarında Türk yemekleri başrolde. Bisikletinizin heybesine sığdırabileceğiniz kadarını almak sizin için avantaj olabilir.
Türkiye’den göç eden gurbetçilerin çokça yaşadığı ,”Küçük İstanbul” olarak da bilinen Kreuzberg’te de bir pazar var. Bu bölge Alman sanatçılar ve gençler tarafından tercih edilen bir yer haline gelmiş. Hareket canlılık ve sanat bu bölgeyi cazip kılan unsurlar. Sokakta çekirdek çitleyen Türklere dahi rastlamak mümkün. U 8 Moritzsplatz treni ile hafta sonlarında buradaki pazara gidebilirsiniz. Pazarda yufka ve mantı bulmakta mümkün elbette.
Museum fur Natürkunde- Doğa Tarihi Müzesi
Çocuklu aileler için olmazsa olmaz listesinde yer almalı. Tibet Çınar oradakileri anlata anlata bitirememişti günlerce. Gözlerindeki ışık hala parlar aklına geldikçe. Binaya girer girmez sizi karşılayan dinazor iskeleti, büyüklüğüyle sizi şaşkına çeviriyor.
Gerçeğinden hiç farkı olmayan hayvanlar ve 10binden fazla türe ait, 30 milyon örnek barındırıyor içinde. Bir günün asla yetmeyeceği bir müze burası.
Deutschteknik Museum -Teknoloji Müzesi
U Bahn ile geçerken sık sık göreceğiniz, çatısında kocaman iki motorlu bir bombardıman uçağı olan binadır kendisi. Hava, deniz ulaşımı ve enerji üretimi ile ilgili bolca malzeme var içinde. 1940 lar da yapılmış bir bilgisayar, rüzgar tünelleri, savaş ve yolcu uçakları, kömürle çalışan lokomotifler daha bir sürü makine. Tibet Çınar’ın en sevdiği bölüm bir uçağın içine girip pilotluk yapmaktı. Görevlinin anlattıkları Almanca olsa da hareket ettirdiği kollar ile kanatlardaki flapları kontrol edip, göstergeleri incelemek ona gerçekten pilotluk deneyimi yaşatmıştı. Müzenin içinde çocuğunuz ile oturup getirdiğiniz atıştırmalıkları yiyebileceğiniz bir de salon mevcut.
Wannsee
Berlin’in kuzey batısında, yaklaşık 25 km uzaklıkta olan Postdamm’da bulunuyor bu göl. Bisikletinizi, atıştırmalıklarınızı ve kano ile gezmeyi düşünüyorsanız, yedek kıyafetlerinizi de alıp SBahn S1-S3 ve S5 ile rahatça ulaşabileceğiniz bir cennet. “Dertsiz Yaşam Sarayı” anlamına gelen Scholoss Sanssouci ve bahçesi turunuzun en önemli durağı olacak.
Sanssouci Schloss 18. Yy. da Prusya kralının yazlık sarayı olarak inşa edilmiş. Bahçesinde teraslama yapılarak hazırlanmış ağaçlar ve asmalar içinize huzuru ve mutluluğu aşılıyor.
Reichtag- Parlamento Binası
1892 yılında yapılan ve Almanya’daki her bina gibi İkinci Dünya Savaşı’nda yıkılan bu mekan en son 1990 da üst kısmına cam kubbe eklenerek şehri seyre dalacağınız harika bir yer haline getirilmiş. Bu kubbe aynı zamanda parlamentonun devasa salonunu da aydınlatıyor.
Parlamento binasının hemen yanında ise başkanlık binası var. Duvarında” İnsanlar devlet için değil, devlet insanlar için vardır.”yazıyor. Almanya’nın yetiştirdiği Albert Einstein’a ait bir söz. Naziler döneminde Almanya’yı terk etmek zorunda kalmış olduğunu herkes biliyordur herhalde. Binayı gezdikten sonra, bisikletin heybesinden eksik etmediğimiz piknik örtümüzü parlamentonun bahçesine serip, manzarayı izlemek keyfimizi ikiye katlamıştı.
Brandenburger Tor
Almaya birliğinin simgesi olan en önemli eser. 1791 yılında yapılan bu yer anıtsal bir kapıdır. Zamanında sade vatandaşlar 5 sütunun en dışındakini kullanırken ortadaki daha geniş bölümden ise kraliyet ailesi geçermiş. Günün her saati turistlerle karşılaşabileceğiniz, uzunca ve sıkılmadan etraftaki çoşkunun seyrine dalabileceğiniz eğlenceli bir noktadır.
Berlin Zoo, Berlin Aquarium
Tibet Çınar için vazgeçilmez bir yer burası. Bahçede ilerledikçe goriller, filler, kaplanlar selamlıyor sizi.Çocuklar için küçük römorkların da olması gezmenizi kolaylaştırıyor.
Akvaryum bölümünde ise timsahlardan küçük balıklara kadar bir çok canlıyı görmek mümkün. Tibet Çınar en çok zamanı, örümcek ve böceklerin yer aldığı bölümde geçirdi.
Britzer Garten- Botanik Park
Bisikletiniz ve çocuğunuz ile gidip ve akşamın nasıl olduğunu farkedemeyeceğiniz bir yer burası.Yüzlerce çiçek ve ağacın dansettiği büyülü bir bahçe gibi burası.Farklı tarzlarda bezenmiş bahçeler adası sanki.
İçinde toprak ve kilden inşa edilmiş Makunaima isimli bir etkinlik parkı da mevcut.
Çin ve Kızılderili mimarisinden etkilenerek hazırlanan bu köyün en dikkat çeken yapıları; gözlem kulesi, ahşap totem direkleri ve labirent gezegeni. Çocukların tüm duyularını harekete geçiren bu mekan hayalleri coşturuyor.
Makunaima’daki işleyiş ve etkinlikler gönüllü gençler ve ruhu çocuk kalanlar tarafından organize ediliyor. Toprak ve kilden oluşan bu yapıları gençler ve çocuklar elleri ile yapmışlar, hala da yenileri ekleniyor.Tibet’te küçücük bir hatıra bıraktı Makunaima’ya.
Yetişkinlere 2 çocuklara 1 Euro olan bu parka U6 metrosu ile Alt Mariendorf ve otobüs İle ulaşabilirsiniz.
The Barn Kafe
Kahve dükkanları şehir gezmelerinde sizi kendinize getiren noktalardır. Schönhauser Alle 8 de bulunan bu kahve dükkanına hayran kalacaksınız. Kafenin sahibi “Slow food” yani yemek kültürünü ve insan sağlığını koruyan, yerel gıda üreticilerini kollayan bir hareketin destekçisi. Kahveleri, çörek, pasta ve sandviçleri de o oranda leziz, sağlıklı ve taze.Kendinizi kaptırıp benim gibi üç tane pasta yiyebilirsiniz. Kahvelerde seçenek çok, bir değil birkaç tane içeceğiniz kesin. Kafenin bir köşesinde koca bez çuvallar ile yığılı duran kahvenin, fincanınıza gelene kadar yaşadığı hikayeyi izlemeniz mümkün. Öğütücü değirmenleri, çuval çuval kahveleri ve kahveyi bıkmadan bir masalmış gibi anlatan ustaların olduğu bu mekan, şehir turunuzdaki mola noktanız olur umarım.
FEZ-Berlin
Yüzmek için gittiğimiz bu mekan bir etkinlik adası olarak çıktı karşımıza.S45 ile ulaştığımız bu alan çeşitli aktivitelerin yapıldığı birkaç bina ve devasa bir bahçeden oluşuyor. Geri dönüşüm malzemeleriyle yapılan satış reyonlarından tutun da uzaydaki yerçekimsiz ortamın yaşatıldığı odalara kadar yok yok.
Bahçesindeki balon şenliği ve sirk çadırında izlediğimiz gösteri günün sürpriziydi. Bahçede bisiklet ve roller kiralayacağınız şirin bir dükkanda mevcut. Kendine ait treni ,şirin minik istasyonları ve çocuk kondüktörleri ile Berlin FEZ tekrar gidilecek mekanlar listesinin başında.