2014 Baltık Bisiklet Turu Finlandiya
Baltık Bisiklet Turu:Almanya’dan başlayıp Finlandiya,Rusya,Estonya, Letonya,Litvanya, tekrar Rusya,Polonya ve Almanya da bitiyor.Baltık Denizi’nin kıyısında dönüyor tekerleklerimiz.
Finlandiya sabah saatlerinde karşılıyor bizi.Helsinkiye doğru pedallıyoruz.Hep aynıdır değişmez.Bir başkente ilerleyecekseniz,yüz görümlüğü isteyen gelin gibi naz yapar şehir size.Sanayiden, inşaat halindeki göçmen mahallelerinden geçerek sabrınız sınanır.Gerçi şehrin kimliği de apaçık ortadadır oralarda.Gösteriş şatafat yoktur.Merkeze vardığınızda kalacaksanız en iyisi bisikletlerden ayrılmak ve çantaları güvenli bir yere bırakmaktır.Chillii Restaurant sahibi …Bey misafir edecek bizi burada. Turist gibi sırt çantalarımızla attık kendimizi şehir meydanına. Kaivopuisto Parkına yayılmış Finliler ile kaynaşıp,sokak sanatçılarını izledik günün büyük bölümünde.
Limandaki market meydanına gitmeden olmazdı. Keçeden yapılan aksesuar ve kıyafetler, seramik ve toprak işi kaplar, sebze meyve ne ararsan var.Meyveler kilo ile değil de ölçü kabına doldurularak satılıyor litre gibi.Liman günübirlik gelen Rus ve Leton turistlerin gemileri ile dolu.Arkalarındaki pazar arabalarında ülkelerinden getirdikler ucuz alkol şişeleri ile şehre doğru koşuşturuyorlar.Ne de olsa Finlandiye oralara göre pahalı sayılır.Şehir turundan sonra üniversite binası ve St.Nicholas Katedrali’ninde bulunduğu Senato Meydanı’ndaki posta kutularından birine İznik’e göndereceğimiz kartı atmayı da ihmal etmiyoruz. Evimize dönünce de uzun uzun anlatıyor kartları gönderirken yaşadıklarımızı Tibet. Meydanın tam ortasında bulunan Çar II. Aleksandr’ın anıtının etrafındaki 4 heykel ışık,barış,iş ve kanunu simgeler .Özel günlerde halk burada toplanırmış Bu meydanda ilginç olan diğer bir şey; her gün saat 17:49 da iş zamanından, zevk zamanına geçişi simgeleyen çanların çalınması.
Bisiklet turcularına göre pahalı bir ülke ve kampingleri bulmakta zorlandık. Bahçelerinde ya da çiftliklerinin bir köşesinde kalabilmek için izin istediğimiz Finlilerden genellikle “Hayır.” cevabını aldık.Korkak ve çekingen bir halleri var çözemedik.Ortalama sıcaklık 15-16 derece iken 25’lere çıkınca cehennemi yaşıyoruz diyen yaşlılardan eser yok sokaklarda.Açık bir okulu gezmeden gitmek olmazdı elbette.Finlandiya Eğitim sistemi anlatılmaz, yaşanır seviyesinde. Okul gezisinin ardından, römorkundan kitabını alıp matematik yapan bir yumurcağımız da vardı.
Evlerin bahçelerindeki küçük kulübelerden çıkan büyük bacaları görünce bunları Fin hamamı olduğunu tahmin ediyoruz.Büyük taşların ısıtılması ve ardından üzerlerine dökülen sudan çıkan buharın altında oturup ailece ya da dostlarla sohbet etmek Fin geleneğiymiş.Bize de bir Fin hamamı molası nasip olur umarım.
Rusya sınırına yaklaşırken bisiklet yolunun sonlanacağı kaygısı başladı.Soner,araçların hızından dolayı ciddi bir kaza yaşadı. Rusya’dan esen rüzgar bile çılgın trafiğin sesine benziyordu. Hindistan’dan alışkındık araç keşmekeşine ama o zaman Tibet yoktu ki.