Kardan Adam
“Kardan adam yapalım burnuna havuç takalım.” deyip durduk günlerce babamla, kar yağana kadar. Annemin bana kışı anlatırken kullandığı kardan adam resmine yapıştırdığımız pamuklarda yetmedi kardan adam hasretimi gidermeye.
Sonunda kardan adamıma kavuştum. kar yağdı bugün İznik’e. Hem de geçen gün yağan ve biz çıkana kadar eriyenden kat kat fazla. Hemen giyinip tıpkı okuduğumuz “Karlı bir gün ” kitabındaki gibi ayaklarım ve bisikletim ile izler çıkartarak eğlendim kar üstünde. Kara basarken çıkarttığım “kırt kırt” seslerini duymak için eğilerek komik şekillerde yürüdüm. Sonra yere yatıp kollarımı yarasalar gibi çırparak boylu boyunca kara bulandım.
Kış boyunca aç kalmasınlar diye bahçemize buğday atarak beslediğimiz kuşların ve iki yavrusu ile zorlu günler geçiren mahallemizin bekçisi karabaşın ayak izlerini inceledik bir dedektif titizliğiyle.
Sonra kartopu savaşı yaptık. Hava kararsa da kardam adamımızı yapıp burnuna havucunu takmadan ve etrafında bisikletim ile zafer turumu atmadan ve rüzgarla dans eden bulutlara bize kar hediye ettikleri için teşekkür etmeden eve girmedim.