Peri kızıyla birlikte bir masalda rol almak.
İnci ile 1994 yılının yılında üniversiteye kayıt olduğumuzun ilk ayında tanıştık. Yani çok uzun süredir birlikteyiz. Tam 22 yıldır şükürler olsun. Görür görmez O’nun bir peri kız olduğundan şüphelenmiştim. Çünkü gerçek olamayacak kadar tarifsizdi. Yanındayken bir akış hali yaşıyordum. Dış dünya kayboluyor, zaman yavaşlıyor, her bir hücrem kalp gibi tek başına atmaya başlıyor, her bir hücrem kendi başına duyuyor, görüyor, hissediyormuş gibi çok yoğun duygular yaşıyordum. İşte eşimin bir sır olarak sakladığı bu özelliği, bisikletle dünya turumuza başladığımızda artık saklanamaz bir gerçek olarak ortaya döküldü.
Daha ilk bisiklet turumuzdan itibaren gösterdiği zihinsel uyum, antrenmansız olmamıza rağmen acıya dayanıklılığı, yolu bir öğretmen olarak gören, yolda öğrenen, yoldan öğrenen dingin ve sakin vakur ruh hali, en yağmurlu, en çamurlu, en tozlu günlerde dahi güzelliğinin eksilmeyip bilakis artması, paramız azaldığındaki kanaatkarlığı, binlerce kez daha aşık olmama sebep oldu. İnci periler ülkesinin padişahı olan babasının sarayında alıştığı şatafatını hiçbir zaman aramadı benim dünyamda.
İnci, İran’da kaza yaptığımızda, Taftan çölünün ortasında, İran – Pakistan sınırında, camlarından kum giren bir odada uyumaya çalıştığımızda, İslamabad’da arkamda canlı bomba patladığında bile, hiçbir zaman, en ufacık bir mimikle olsa dahi korkuyormuş gibi davranmadı yanımdayken. Bir erkek için en cesaret verici şeyin eşinin bakışlarında gördüğü bu “Senin yanında hiç korkmuyorum.” bakışı olduğunu o zaman anladım. Belki de bu yüzden, bu en zor anlar tam bir tezat olarak, hayatımda kendimle en gurur duyduğum zamanlar oldu. Hiç bu kadar korkusuz, bu kadar kudretli hissetmemiştim kendimi.
Oğlumuz doğduktan sonra Peri güçleri daha da arttı İnci’nin. Hatta, Tibet Çınar’ın doğumuna sadece bir hafta kala, mecburen taşınmak zorunda kalmıştık. Tantanayı tahmin edebilirsiniz. Ben şimdi hatırlarken bile yoruluyorum o derece. Bütün ev kalktı indi işte anlayın. İnci, Tibet Çınar’ın odasını o kadar harika şekilde hazırladı ki, baş döndüren koşturmacası ile Flashgirl’ün hızına, karnı burnunda haliyle yaptığı zor işlerle Süperwoman’ın gücüne, kılı kırk yaran duyarlılığı ile Örümcek Kadın’ın hislerine sahip durumdaydı. Üzerinde bir pelerini, başında bir peri tacı, işleri yapmak için “tatlı cadı” gibi hareket ettirdiği burnu, elinde sihirli değneği yoktu. Ama bu süreçte de onu ilk gördüğüm gündeki gibiydi, çevresinde haleler oluşturan rengarenk ışıklar saçıyordu. Her şeyi sanki parmağını şıklatarak çözüyordu.
İşte biz yanımızda sihirli güçlere sahip bir perinin olmasından aldığımız cesaretle, oğlumuz 22 aylıkken bisikletle yollara düştük. İnsanların arabalarıyla marketten eve taşırken dahi oflayıp pufladığı kocaman bebek bezleri, bir bebek için lazım olan onlarca malzeme, koca bir çanta dolusu oyuncak, bir çanta dolusu ilaç, oğlumuzun bayıldığı tarhanalar, kuru yemişler, bir kervan gibi yüklü, develer gibi salına salına yollara düştük. Her gün defalarca bebek bezi değiştirmemiz gerekiyordu, günde bir kaç defa biberonunu da süt içiyordu oğlumuz. Henüz emzik kullanan, kendini ifade edecek kelimeleri çok sınırlı olan, çoğunluğun “aman yere koyma hasta olur”, “aman ateşlendimi” diye kucağından indirmediği yaştaki bir bebekle, 54 günde, tam 3486 kilometrelik ve yedi ülkeden geçen dillere destan bir bisiklet yolculuk yaptık.
İnci’nin peri güçleri sayesinde oğlumuz inanılmaz kaliteli vakit geçirdi daha ilk yolculuğunda. Koşmayı yolda öğrendi, yeni kelimelerle tanıştı, renkleri en saf haliyle doğada gördü, farklı diller duydu, değişik tatlar denedi, çadırda uyuyup, şişkin gözlerle uyanıp bizi neşeye boğdu, Ren, Tuna ve Elbe nehirlerinde yüzdü, onlarca farklı hayvanla doğal ortamlarında tanıştı.
Peri kızı benim hayatımı değiştirdiği gibi, oğlumuzun da hayatını değiştirdi. Her erkeğin eşi kendine peri kızı gibi görünüyordur eminim.
“Doğru eş, eşinin yanında mahrum kaldıklarının değil, sahip olduklarının farkına varandır.” demişler, bu evrende bu kadar şanslı olanlar var mıdır, yok mudur bilmem?
Belki de ben çok şanslıyımdır.
Belki de biz başka bir evrende halen yazılmaya devam eden bir çocuk kitabının sayfalarında yaşayan bir aileyizdir. Peri kızı ile adam ve oğulları minik gezgin.
Kim bilir?